http://elfyourself.jibjab.com/view/WdrFI74IacrXH0gabwdB
-
22 Aralık 2010 Çarşamba
19 Aralık 2010 Pazar
Temizlik kağıtları
Temizlik kağıdı yapımıyla ilgili uzun uzun yazmak isterim aslında. Ama şu an bunun için yeterince zamanım olmadığı için az ve öz olarak ilginç bir konuyu yazmakla yetineceğim.
Temizlik kağıtları yani peçete, tuvalet kağıdı ve kağıt havluların kalitelerine göre iki ana malzemesi varmış; selüloz ve kullanılmış kağıtlar. En yüksek kalite kağıtlar, selüloz, su ve belirli kimyasalların birleşiminden oluşurken, düşük kalite olanlar kullanılmış kağıtların mürekkepleri ayrılarak oluşan hamura kimyasallar eklenerek oluşturuluyormuş.
Kısacası bugün yere attığınız kağıt, yarın ağzınızı sildiğiniz peçetenin içinde karşınıza çıkabilir. :)
Temizlik kağıtları yani peçete, tuvalet kağıdı ve kağıt havluların kalitelerine göre iki ana malzemesi varmış; selüloz ve kullanılmış kağıtlar. En yüksek kalite kağıtlar, selüloz, su ve belirli kimyasalların birleşiminden oluşurken, düşük kalite olanlar kullanılmış kağıtların mürekkepleri ayrılarak oluşan hamura kimyasallar eklenerek oluşturuluyormuş.
Kısacası bugün yere attığınız kağıt, yarın ağzınızı sildiğiniz peçetenin içinde karşınıza çıkabilir. :)
Taksimetre
Her zaman taksimetrenin zamana göre mi yoksa gidilen kilometreye göre mi ilerlediğini merak ederdim. Ve sonunda sordum. Kilometreye göre ilerliyormuş.
Tam bir rakam vermek gerekirse, 200 metre de 20 kuruş yazıyormuş.
Tam bir rakam vermek gerekirse, 200 metre de 20 kuruş yazıyormuş.
22 Kasım 2010 Pazartesi
11 Kasım 2010 Perşembe
Kavas
Mecliste çalışan ve bakanlara yardım eden görevlilere "kavas" denirmiş ve bu kişilerin konuşmaları duymamaları için sağır ve dilsiz olmaları tercih edilirmiş.
Mesela mecliste bir oylama varsa, pusulaların atıldığı sandıkları bu kişiler taşırmış.
Ayrıca meclis görüşmelerine, meclis üyesi olmayanlar dışında katılabilen kişiler sadece stenograflar ve kavaslarmış.
Mesela mecliste bir oylama varsa, pusulaların atıldığı sandıkları bu kişiler taşırmış.
Ayrıca meclis görüşmelerine, meclis üyesi olmayanlar dışında katılabilen kişiler sadece stenograflar ve kavaslarmış.
Tureng
Birçok kişinin zargan'dan daha iyi olduğunu söylemesi üzerine kullanmaya başladığım, e-sözlük tureng, "turkish" ve "english" kelimelerinin ilk üçer harfinden oluşuyormuş.
Zargan'ın adını zargana balığından aldığını bildiğim için tureng de öyle konuyla alakasız bir kelimedir diye düşünüyordum ama büyük düşünür "RST" konuyla ilgili bir keşif yapmış.
Senin anlayacağın dilde;
"thank you Sina" :)
Zargan'ın adını zargana balığından aldığını bildiğim için tureng de öyle konuyla alakasız bir kelimedir diye düşünüyordum ama büyük düşünür "RST" konuyla ilgili bir keşif yapmış.
Senin anlayacağın dilde;
"thank you Sina" :)
9 Kasım 2010 Salı
30 Ekim 2010 Cumartesi
5 Ekim 2010 Salı
Shakespeare
Shakespeare tefecilik yaparak para kazanıyormuş.
Bana çok ilginç ve olası geldi ama anlattığım iş arkadaşlarım "yok artık, öyle duygusal bir adam öyle işler yapmaz" dediler. Ama ben inandım.:)
Bana çok ilginç ve olası geldi ama anlattığım iş arkadaşlarım "yok artık, öyle duygusal bir adam öyle işler yapmaz" dediler. Ama ben inandım.:)
18 Eylül 2010 Cumartesi
Tradisyonalizm
"Gelenekselcilik" kelimesi yeterli değilmiş gibi, bir de tradisyonalizm diye bir kelime eklemişler türkçeye.
Süryanilik
Süryanilerin Hıristiyan olduğunu okumuştum Ahmet Ümit'in "Kavim" kitabında, dün başka bir yerde denk gelince hatırladım da buraya yazmak aklıma geldi.
Varlık Vergisi
Genelde varlık vergisinin gayrimüslimlerden alındığıyla ilgili bir kanı vardır ya (en azından ben öyle biliyordum), İlber Ortaylı'yla yapılmış bir röportajda okuduğuma göre çok zengin kimi müslümanlardan da alınmış o vergi.
Hafsa Sultan
Bitki çayından bildiğim Hafsa Sultan meğer, Yavuz Sultan Selim'in eşi, dolayısıyla da Kanuni Sultan Süleyman'ın annesiymiş.
9 Eylül 2010 Perşembe
Askerlik
4 yıllık üniversite mezunlarının, kısa dönem, 6 ay askerlik yaptıklarını veya 12 ay yedek subay olarak yaptıklarını öğrendim.
Burada yeni öğrendiğim kısım lise ve iki yıllık mezunları 15 ay askerlik yaparken, yedek subayların 12 ay askerlik yapması.
Ayrıca yedek subayların acemilik sürelerinin 3 ay olduğunu öğrenmem de 24 yaşımda edindiğim bir bilgi.
Burada yeni öğrendiğim kısım lise ve iki yıllık mezunları 15 ay askerlik yaparken, yedek subayların 12 ay askerlik yapması.
Ayrıca yedek subayların acemilik sürelerinin 3 ay olduğunu öğrenmem de 24 yaşımda edindiğim bir bilgi.
"Beni rahatta dinleyin"
Bu olayın da kendi içinde bir formalitesi olduğunu öğrendim.
Şimdi diyelim ki komutan geldi "rahat" dedi. Sonra konuşmaya başlayınca askerler yine "esas duruş"a geçiyorlarmış, sonra komutan "Beni rahatta dinleyin" derse rahata geçebiliyorlarmış.
Ben şimdiye kadar komutanın "rahat" dedikten sonra konuşmaya başlamasıyla askerlerin duruş değiştirmeleri gerektiğini bilmiyordum. Neyse "öğrenmenin yaşı yok" :)
Şimdi diyelim ki komutan geldi "rahat" dedi. Sonra konuşmaya başlayınca askerler yine "esas duruş"a geçiyorlarmış, sonra komutan "Beni rahatta dinleyin" derse rahata geçebiliyorlarmış.
Ben şimdiye kadar komutanın "rahat" dedikten sonra konuşmaya başlamasıyla askerlerin duruş değiştirmeleri gerektiğini bilmiyordum. Neyse "öğrenmenin yaşı yok" :)
Orçun Künek
Soner Günday tarafından yaratılmış, dünyalar tatlısı ve çok yetenekli bir müzik eleştirmeniymiş. :)
"birisi ok atıp beni vursa kızarım ama bi yandan da gülerim bu devirde ok nerden aklına geldi bu denyonun diye"
"şahin görünümlü doğan diye orjinal doğan sattılar bana nedir bu çilem bebek"
"gizemli bir adamla tanıştırdılar geçen gün, bir güzel dövdüm eşşeği, gizeminden eser kalmadı."
"zenci veledin sünnet düğününde etli pilav yenmez, yenmez allah yenmez"
"sevgilim 1 milyar verseler kılına dokunmam ama 1 trilyon verseler kemiklerini bile kırarım"
"ortaçağda dük dövmek göt ister."
"konfiçyüs her alanda nefis laflar bıraktı insanlığa. tamam, iyi güzel ama, bunların yanı sıra çoluğuna çocuğuna pekin'de bir kaç daire mançurya'da üç-beş dönüm arazi bıraksaydı güzel olmaz mıydı?"
"birisi ok atıp beni vursa kızarım ama bi yandan da gülerim bu devirde ok nerden aklına geldi bu denyonun diye"
"şahin görünümlü doğan diye orjinal doğan sattılar bana nedir bu çilem bebek"
"gizemli bir adamla tanıştırdılar geçen gün, bir güzel dövdüm eşşeği, gizeminden eser kalmadı."
"zenci veledin sünnet düğününde etli pilav yenmez, yenmez allah yenmez"
"sevgilim 1 milyar verseler kılına dokunmam ama 1 trilyon verseler kemiklerini bile kırarım"
"ortaçağda dük dövmek göt ister."
"konfiçyüs her alanda nefis laflar bıraktı insanlığa. tamam, iyi güzel ama, bunların yanı sıra çoluğuna çocuğuna pekin'de bir kaç daire mançurya'da üç-beş dönüm arazi bıraksaydı güzel olmaz mıydı?"
Telos
Telos'un yunanca'dan gelen bir kelime olduğunu öğrendim.
Olabilecek en tatlı baykuş resmi veya fotoğrafını aramayı bırakmışken, çok hevesle aldığım bir kitabın ilk sayfasında buldum onu. Telos yayıncılık amblem olarak gözlüklü bir baykuş kullanmış.
Telos'un ne demek olduğunu araştırınca, "nihayet, son, son olarak" gibi benim amacıma uygun anlamlara sahip olduğunu öğrendim. :)
Olabilecek en tatlı baykuş resmi veya fotoğrafını aramayı bırakmışken, çok hevesle aldığım bir kitabın ilk sayfasında buldum onu. Telos yayıncılık amblem olarak gözlüklü bir baykuş kullanmış.
Telos'un ne demek olduğunu araştırınca, "nihayet, son, son olarak" gibi benim amacıma uygun anlamlara sahip olduğunu öğrendim. :)
14 Ağustos 2010 Cumartesi
7 Ağustos 2010 Cumartesi
Mimar Sinan
Mimar Sinan'la ilgili çok değişik şeyler öğrendim bugün Ahmet Ümit'in "İstanbul Hatırası" adlı kitabını okurken.
Mesela doksan küsür yıl yaşayıp, bu ömre 400 e yakın eser sığdırdığını.
Kanuni Sultan Süleyman için yapmış olduğu Süleymaniye Camii'nin 4 minaresinin 4 halifeyi simgelediğini ve III. Selim için yaptığı Edirne'deki Selimiye Camii'ne başyapıtım dediğini.
Mesela doksan küsür yıl yaşayıp, bu ömre 400 e yakın eser sığdırdığını.
Kanuni Sultan Süleyman için yapmış olduğu Süleymaniye Camii'nin 4 minaresinin 4 halifeyi simgelediğini ve III. Selim için yaptığı Edirne'deki Selimiye Camii'ne başyapıtım dediğini.
6 Ağustos 2010 Cuma
24 Temmuz 2010 Cumartesi
17 Temmuz 2010 Cumartesi
13 Temmuz 2010 Salı
Mentollü sigara
Mentollü sigaralardaki mentol tadı ya da kokusu, artık her neyse, tütünün sarıldığı kağıdın içindeki mentol aromasından kaynaklanıyormuş.
12 Temmuz 2010 Pazartesi
Eşek adası
Eşek adasında Alman uzmanlar kendilerine bina yapmışlar ve orada yaşayıp, eşeklerin bakımlarıyla ilgileniyorlarmış.
1 Temmuz 2010 Perşembe
İrlanda, İngiltere, İskoçya
Senelerdir Maeve Binchy okuyan birisi olduğum için İrlanda'nın başkentinin Dublin olduğunu adım gibi biliyordum.Ama son zamanlarda bunun dışında da coğrafi bilgiler edinmeye başladım.
Mesela Londra ve İskoçya'nın İrlanda'ya yakın olduğunu öğrendim.
Orta atlasımdan yerlerine bakarken çok şaşırtıcı birşey gördüm. İngiltere adaymış! :O
Mesela Londra ve İskoçya'nın İrlanda'ya yakın olduğunu öğrendim.
Orta atlasımdan yerlerine bakarken çok şaşırtıcı birşey gördüm. İngiltere adaymış! :O
19 Haziran 2010 Cumartesi
Konjonktür
Sonunda hep duyup okuduğum ama anlamına bakmadığım bir kelimeyi öğrendim.
Konjonktür;
"Ekonomik, sosyal, politik alanlarda istatistiklerden, olgulardan, nesnel durumlardan yararlanarak olayların gelecekteki gelişimiyle ilgili tahmin.
Bir ülkenin ekonomik durumunu belirleyen öğelerin tümü."
Konjonktür;
"Ekonomik, sosyal, politik alanlarda istatistiklerden, olgulardan, nesnel durumlardan yararlanarak olayların gelecekteki gelişimiyle ilgili tahmin.
Bir ülkenin ekonomik durumunu belirleyen öğelerin tümü."
Uçak tekerinde yolculuk
Açıkçası uçak tekerinde yolculuk edilebileceğini düşünüyordum, tekeri dediysem, tekerler yukarı çekildikten sonra oldukları yerde, filmlerde falan görürüz ya hep. Meğer edilmiyormuş, ki orada kalan kişilerin soğuktan donduklarını okuyunca mantıklı olduğunu anladım. Malum kimi zaman uçağın camları bile buz tutuyor, tekerlerin olduğu yerde klima olacağını sanmıyorum.
Her neyse ilk defa birisi ölmeden seyahat etmiş orada.Sebebi de hava koşullarından dolayı uçağın fazla yüksekten uçmamasıymış.Ama yine de karaya indiğinde baygınmış.
Her neyse ilk defa birisi ölmeden seyahat etmiş orada.Sebebi de hava koşullarından dolayı uçağın fazla yüksekten uçmamasıymış.Ama yine de karaya indiğinde baygınmış.
9 Haziran 2010 Çarşamba
Galata Kulesi
Yaklaşık 3-4 yıl önceydi sanırım. Arzu Yanardağ'ın oynadığı "Umut Adası" diye bir film vardı. Bazı sahnelerin geçtiği, İstanbul'daki bir evin camından görünüyordu Galata Kulesi.
Neden bilmiyorum ama o zamandan beri kafayı taktım o kuleye. Daha sonra İstanbul'a da gittim ama en yakın olduğum zaman Topkapı sarayının bahçesinden, çatıların üstünden görebildiğim tepesiydi.
Kararlıyım eğer bir daha İstanbul'a gidersem, bu sefer gideceğim, en tepesine çıkacağım. :)
Galata kulesiyle ilgili öğrendiğim yeni bilgi ise Cenevizliler tarafından yapılmış olması.
Neden bilmiyorum ama o zamandan beri kafayı taktım o kuleye. Daha sonra İstanbul'a da gittim ama en yakın olduğum zaman Topkapı sarayının bahçesinden, çatıların üstünden görebildiğim tepesiydi.
Kararlıyım eğer bir daha İstanbul'a gidersem, bu sefer gideceğim, en tepesine çıkacağım. :)
Galata kulesiyle ilgili öğrendiğim yeni bilgi ise Cenevizliler tarafından yapılmış olması.
Dana :)
Bu yaşıma geldim, hatta 7 sene köyde de yaşadım ama "dana nedir, kimdir" bilemedim. Sonunda bunu da öğrendim.
"Sütten kesilmiş (4-12 aylık) inek yavrusu. İneğin süt emen yavrusuna buzağı, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan dişilerine dişi dana erkeklerine erkek dana denir."
"Sütten kesilmiş (4-12 aylık) inek yavrusu. İneğin süt emen yavrusuna buzağı, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan dişilerine dişi dana erkeklerine erkek dana denir."
6 Haziran 2010 Pazar
Bosna Hersek
Başkenti Saraybosna'ymış, ayrıca Sarajevo başka bir şehir değil de Saraybosna'nın ingilizcesiymiş.
Savaş zamanında ölen insanları gömecek yer bulamadıkları için çocuk parklarına gömmüşler.
Savaş zamanında ölen insanları gömecek yer bulamadıkları için çocuk parklarına gömmüşler.
Dost yoğurt
Bim'de satılan Dost yoğurt kolay kolay ekşimiyor. Aradan 2 hafta bile geçse tadı ilk günkü gibi :)
Stockholm, Max Manus
Dün Max Manus'u izlerken öğrendim ki, Stockholm İsveç'in başkenti ve Max Manus'un okunuşu "Moks Monus" :)
Baş dönmesi
Kim demiş keşifler ayık kafayla yapılır diye, kimi zaman da mantığın kıskacından kurtulmak gerek ki,yeni bir şeyler keşfedelim. Mesela, ya başımız değil de gözümüz dönüyorsa... :)
